Yılların ilerlemesi cilt üzerinde pek çok etki yaratmaktadır. Bunun dışında yılların cilt bakım ürünlerine etkisi de tıpkı cilt üzerinde olduğu gibi kozmetik ürünlerde de pek çok değişikliğe sebep olmaktadır. Bu etkilerin detaylı olarak bilinmesi ve ortaya çıkaracağı sonuçları da dikkatli olarak ele almak gerekmektedir.
Kozmetik ürünler yapısal olarak bir araya geldiği bileşenler sebebiyle uğradıkları kimyasal değişimler sonucu belirli bir süre sonra bozulabilmekte ve etkinliklerini kaybedebilmektedir. Bu kimyasal bileşenlerin etkileşimleri sonrası bozuşmaların oluştuğu kozmetik ürünlerin kullanımı bazı cilt sorunlarına yol açabilir. Bu noktada yılların cilt bakım ürünlerine etkisi bilinmeli ve kullanılacak ürünlerin son kullanma tarih kontrolleri sağlanmalıdır. Son kullanma tarihi gözden kaçırılan ürünler cilt üzerinde pek çok olumsuzluğa sebep olabilmektedir. Bu tarz etkilerle karşılaşmamak için kozmetik bir ürün alırken mutlaka gereken kontrolleri sağlamak gerekmektedir.
Tarihi geçmiş bir ürün kullanımı cilt üzerinde geri dönüşü olan hasarlar bırakabileceği gibi, geri dönüşü olmayan telafisiz sorunlara da sebep olabilir. Bu nedenle hasar fark edildiğinde hızlıca müdahalesi sağlanması gerekmektedir.
Pek çok cilt bakım ürününün farklı olarak kullanılabilecekleri süreler belirlenmiştir. Yılların cilt bakım ürünlerine etkisi ortaya çıkmadığı bir süre içerisindeyken ürünlerin kullanılması gerekmektedir. Kozmetik ürünlerin genel olarak kullanım süresi 6-8 ay olarak belirlenmiştir. Ancak detaylı olarak incelemek gerekirse şu şekilde maddelendirmek mümkün olacaktır:
Kozmetik ürünler arasındaki son kullanma tarihi genel olarak kapağı açıldıktan sonra devreye girer. Ve bu ibare kozmetik ürünlerin ambalajı üzerinde yer almaktadır. Ürün ambalajı üzerinde bulunan kapağı açılmış bir kap görünümünün (PAO) üzerinde yazan süre ürünün kaç ay kullanılacağını belirtmektedir.
Yılların cilt bakım ürünlerine etkisi çok belirgin etkilerle kendini göstermektedir. Ürün kokusunda ve renginde değişiklikler, ürün kıvamında farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bir cilt bakımı ürününün son kullanma tarihi kontrolünde 3 duyumuzu kullanarak bir sonuca varmak mümkündür. Görme, dokunma ve koklama duyularımız aracılığıyla bu konuyu açıklığa kavuşturmak mümkün olacaktır.
Bozulmuş ürünler genel olarak etkinliğini kaybeder. Bozulan bir fondöten cilde kolayca uygulanamaz ve pütürlü bir görünüme sebep olur. Bozulmuş bir ruj rengini kaybeder, parlaklık vermez. Rimellerde ortaya çıkan bozulmalar ise, kuruma ve kirpikleri topaklandırma ile karakterizedir. Ojelerde ise akıcılık azalır, sünmeye başlar. Bu gibi belirtilerin fark edildiği cilt ürünlerinin kullanımı sonlandırılarak mutlaka çöpe atılmalıdır. Aksi takdirde yılların cilt bakım ürünlerine etkisi sebebiyle ortaya pek çok cilt sorunu ortaya çıkarak, çıkan sorunların hızlıca çözülmesi gerekmektedir.
Cilt bakım ürünleri ve kozmetik ürünler cildin ve yüzün en kritik bölgelerine doğrudan uygulanan ve en az alerjen yapı içermesi gereken maddelerdir. Yılların cilt bakım ürünlerine etkisi içeriğindeki maddelerin kalitesiyle doğru orantılı olarak ortaya çıkmaktadır. Uygulanan bu maddelerin en kaliteli yapı taşlarıyla oluşturulması gerekmektedir. İçeriğinde yer alan bileşenlerin doğal ve doğala en yakın şekilde oluşturulması gerekmektedir. Yeşilmarka’ya ait pek çok ürün en az alerjen maddeye sahip doğal ve bitkisel içerikli ürünlerdir. Cilt dostu olarak tasarlanan tüm bu cilt ürünlerinin de son kullanma tarihleri yukarıda bahsedilen sebepler dolayısıyla kontrol edilmelidir.
Yılların cilt bakım ürünlerine etkisi ortaya çıkardığı sonuçların çok ciddi olması sebebiyle dikkatli bir şekilde takip edilmelidir. Cildimiz bile yılların etkisiyle kurur, parlaklığını yitirir, sarkar ve kırışır. Yıllar cildimiz üzerinde bile böyle etkilere sahipken bir cilt ürününe de ciddi anlamlarda etki etmektedir. Bu etkiler gözden kaçırıldığında cilde pek çok konuda zarar vermesi mümkün hale gelmektedir. Cilde sağlaması gereken faydalar ortaya çıkamadan doğrudan cildin zarar görmesine sebep olabilmektedir.
Cilt bakım ürünlerinin saklama koşullarına da uyulmadığı takdirde yılların ürünler üzerindeki etkisinin görülme süresi düşmektedir. Yanlış saklama koşulları ile muhafaza edilen cilt bakım ve kozmetik ürünler sebebiyle son kullanma tarih süresi dolmadan ürünlerde erken bozulmalar meydana gelmektedir.
Yılların cilt bakım ürünlerine etkisi sonucu gözden kaçırılan ürünlerin kullanımları sonucunda ortaya çok ciddi cilt sorunları çıkmaktadır. Bu cilt sorunları ortaya çıktığında hızlıca müdahale edilerek erken önlemler almak gerekmektedir.
Alınabilecek ilk önlem kesinlikle tarihi geçen ürünlerin kullanılmamasıdır. Ancak gözden kaçırılan ürünlerin kullanımı sonrası mutlaka ürün çöpe atılarak yerine iyileştirici ürünlerin kullanımı sağlanmalıdır.
Tarihi geçen ürünlerin kullanımı sonrası ciltte görülen bazı etkiler şunlardır;
Bu ve bunun gibi etkilerin görülmemesi için tarihi geçmiş ürünlerin kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Yılların cilt bakım ürünlerine etkisi ortaya çıkmadan önce de seçilen ürünlerin doğru ve güvenilir markalardan seçilmesi gerekmektedir. Yeşilmarka gibi doğal ve bitkisel temelli ürünlere sahip cilt dostu bir marka tercih edilerek cilt sağlığının sürdürülmesi sağlanabilir. Son kullanma tarihleri yakından takip edilerek cilt kusurlarının yok edilmesi ve cilt sağlığının sürdürülmesi sağlanmalıdır.
Tarihi geçen cilt bakım ve kozmetik ürün kullanımları sonrasında ortaya çıkan cilt sorunlarının ortadan kaldırılması için mutlaka bir dermatoloğa başvurmak gerekmektedir. Cilt sorunlarının erkenden kontrol altına alınabilmesi ve daha ciddi sorunların ortaya çıkmaması için dermatolog tavsiyesi ile belirlenen iyileştirici ürünler kullanılmalıdır.
Tarihi geçen ürünler de mutlaka çöpe atılmalı ve tekrar kullanımı engellenmelidir. Daha sonra elde edilen yeni ürünler için de mutlaka son kullanma tarihi kontrolleri sağlanarak kullanıma başlanmalıdır. Ciddi enfeksiyonlara ve cilt problemlerine yol açmaması için doğru saklama koşullarına uymak gerekmektedir. Yanlış şekillerde muhafaza edilen cilt bakım ürünleri de tıpkı tarihi geçmiş ürünler gibi cilde zarar vererek geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir.
Bir önceki yazımıza https://www.yesilmarka.com/blog/yuzde-egzama-neden-olur-ve-nasil-gecer/ linkinden ulaşabilirsiniz.